Miras

Azimli insanlar miras bırakmak ister, ama ne tür bir miras? Bir şeyin önemi geleneksel kriterlere göre bıraktığı etkiyle ölçülür. Bu yüzden kararları tüm ulusu etkilediği için en önemli hukukçular Anayasa Mahkemesi hakimleri, en önemli matematikçiler de buluşları sonrasında gelen birçok kişi tarafından kullanılan matematikçilerdir.

Bu tanım makul gözüküyor. Birinin mirası o kişinin bıraktığı etkisine bağlıdır ve bunun için yaptıklarınızın etkilerini ölçmekten daha doğru bir yol var mıdır? Aslında bu ölçüm yanlış yeri baz alıyor. Yani, esas soru aslında yaptıklarınızın ne kadar etki yarattığı değil, yapmamış olsaydınız neler olurdu olmalı.

Bunların ikisi hiç de aynı şeyler değil. Bazı fikirlerin vakitlerinin geldiği kabul edilir ve tarih de bu durumu doğrular. Newton kalkülüsü bulduğu zaman, Leibniz de bulmuştu. Darwin doğal seçilim üzerinden evrimi keşfettiğinde, Alfred Russel Wallace da keşfetmişti. Alexander Graham Bell telefonu bulduğunda, Elisha Gray de bulmuştu (hatta daha bile önce).

Bu örneklerde durum belli: Newton, Darwin ve Bell işlerini yapmamış olsalardı, sonuçlar çok değişmeyecekti - kalkülüs, evrim ve telefona yine de sahip olurduk. Yine de bu insanlar büyük kahraman ilan edilip, mirasları ölümsüzleşmiştir.

Sadece bu kısımlarla ilgilenenler için, bu muhtemelen yeterli olucaktır. (Öte yandan bu tehlikeli bir durum çünkü gelecekte yapılan övgülerin yersiz veya yanlış kişiye olduğunu farkedebilir.) Biri yarattığı etkinin nasıl algılandığından çok, samimi olarak yarattığı etkiyle ilgileniyorsa, düşünceleri zaten daha düzenlidir.

Bir keresinde, işleri kendi alanının dışında bile klasikleşmiş yayınlar yapmış bir akademisyenle vakit geçirmiştim. Bilim alanında kariyer tavsiyesi veriyordu. (Şimdi düşündüm de aslında bunu yapan iki kişi vardı, yani aslında bu durum daha geniş bir yelpazeyi etkiliyor.) Şu-şu alan şu anda yükselişte demişti, o alana yönelirsen isim yapabilirsin. O alanda büyük keşiflerin yakın zamanda geleceği bekleniyordu ve o alana yönelirsem keşifleri yapan ben olabilirdim.

Benim test etme metoduma göre, bu zayıf bir miras. (Pek önemi yok ama, bu iki kişinin yaptıkları bu kategoriye girmiyor, yani demek istediğim, bu standartlara göre bile itibarlarını hakediyorlar.) Daha kötüsü, bunun farkında olursun. Darwin ve Newton'un araştırmalarına o bilim dalı yükselişte olduğu için başladıklarını sanmıyorum. Her ne kadar yanılmış olsalar da, araştırmalarını yaptıkça kayda değer bir etki yaratabileceklerini düşünüyorlardı. Öte yandan bir alana sadece yakın zamanda büyük bir buluş çıkacağı ümidiyle girenler bu yanılsamanın keyfini bile süremiyor. Yaptıkları işin çok az bir fark yaratacağını bilip, bunun etkisi altında çalışmaya devam ediyorlar.

Aynı şey önemli olduğu yanılsamasına düştüğümüz diğer meslekler için de geçerli. Anayasa Mahkemesi'nde hakim olmayı ele alalım mesela. Geleneksel düşünceye göre bu işi yapan insanın verdiği kararlar çok büyük öneme sahiptir. Aslında, bence kişinin burdaki etkisi çok küçüktür. Yapacağınız etki, sizi o göreve atayan devlet başkan'ının politikaları tarafından yaratılmıştır. O an o iş için orada olmasaydınız, benzer bir iş için sizin yerinize başkası gelebilirdi. Anayasa Mahkemesi hakimi olarak birinin etki yaratabilmesinin tek yolu, göreve atandıktan sonra tüm politik görüşünü değiştirmesiyle olur. Ki böyle bir duruma hazırlanmak demek kariyerinin çoğunu yanlış olduğunu düşündüğünüz şeyleri yapıp Anayasa Mahkemesi hakimi olduğunuzda bunları değiştireceğinizi hayal ederek olur. Katlanması zor bir durum.

Peki o zaman gerçek miras bırakan meslekler neler? Doğası gereği, başkalarının yapmaya çalıştığı şeyler olmaması gerektiği için, ki bu aynı zamanda başkalarının aklına gelmemesi anlamına da gelir, bu mesleklerin neler olduğunu tahmin etmek zor. Sistemi takip etmek yerine değiştiren şeyler yapmaya çalışmak bu meslekleri tahmin etmek için iyi bir kaynak olabilir. Mesela, üniversiteler insanları belli alanlarda araştırma yapıp profesör olmalarını teşvik eder (dolayısıyla birçok insan da bunu yapar.); üniversitenin doğasını değiştirmeye çalışanları ise yıldırır.

Dolayısıyla, üniversitelerin işleyişini değiştirmek, içerideki onca profesörden biri olmaktan daha zordur. Ama gerçekten samimi olarak bıraktığı mirası düşünen birinin çok seçeneği yok.

Last updated