Geç ve seyrek piyasaya sür

Üzerinde çalışmakta olduğunuz bir şeye baktığınızda, ne olduğundan bağımsız olarak, görünen halinin ötesini, esinlendiğimiz diğer fikirleri, nasıl geliştirmeyi planladığımızı, duygusal bağımızı görmekten kendimizi alamayız. Bunu başkalarına gösterdiğinizde ise, derme çatma bir şey görürler.

İlk izlenimi yaratmak için tek şansınız olur, bu izlenimin "derme çatma" olmasına gerek var mı? Adınız veya projeniz akıllarda derme çatma olarak kazınırsa, bunu silmek zordur. Projenizi görmeyen insanlar bile kulaktan kulağa duyabilirler. Ve ilk duyumu böyle olan bir şeyi kendileri görmeye büyük ihtimalle gitmeyeceklerdir. Sonuç olarak hayat derme çatma projelere vakit ayıramayacak kadar kısa.

Öte yandan bu üzerine çalıştığınız şeyi dikkatlice cilalayıp geç piyasaya sürdüğünüzde, insanlara kaliteli bir şey göstermiş olursunuz. Örneğin Apple, bazen saçma sapan şeyler çıkartıyor, ama her zaman güzel gözüküyor. Hata yapmış olsalar bile, insanlar haklarında kötü düşünmüyorlar. "Güzel gözüküyor, ama hoşuma gitmedi." denmesi "Derme çatma olmuş." denilmesinden çok daha iyidir.

Başka türlü de ilerleyebilirsiniz. Piyasaya sürmek, tüm dünyaya sunmak anlamına gelir. Öncelikle arkadaşlarınıza veya konuyla ilgili kişilere, hatta kafede tanıştığınız rastgele insanlara sunmakta bir sakınca yok. Arkadaşlarınız size müşteri sorumluluğunu hissettirmeden normal kullanıcı yorumlarını yapabilir, konunun uzmanları sizi aşağılamadan bu alanda çıkan sorunları gösterebilir. Rastgele insanlarsa kullanıcıların genel şikayetlerini görmenizi sağlayabilir, hatta şikayet bile etmeden neden kullanmaya tenezzül etmediklerini anlamanızı sağlayabilir.

Bu yüzden "erken ve sık piyasaya sür" açık kaynaklı işlerde çalışıyor. Çünkü işe ilk etapta konuyla ilgili olan insanlar erişiyor. Yazılımcılar, kod yazmanın zorluklarını bildikleri için programın cilasının atılmamış olmasını önemsemiyorlar. Sonraki adımları görüp, oraya erişmenize yardımcı bile olabiliyorlar.

Ama herkes böyle değil. Böylelermiş gibi davranmayın.